|
|
Tüm şiirler
|
Sürekavı
Dalgalar sonsuza yelken açan Yüreğini dövüyor denizlerin Saçlarında fırtına işaretleri var Piranhalar saldırıyor balıkçı teknesine Minnetsiz ölümden kaçan Bir hanoz parçası gibi vurgun yiyorsun Ne martılar dönüp baksın Ne kovaya atılasın Bahar tomurcukların ensesinde Kış uykusunda gün sayılıyor İsyancılar eşkıya ininde Alacakaranlığa yetişmek için Devrim planı hazırlanıyor Çığ düştü örümcek ağlarına Cürmün aksi düştü İrem bağına Kaç nevruz ateşinden atlandı Kaç kez tütün basıldı yaralı parmaklara Barut yerine esrar kondu fişeklere Fermana çelimsiz bir kuş abandı Haince ve eşitsiz başladı saldırı Yaban domuzlarını dom domlar devirdi yere Kanyond a avcılar toplandı birdenYaralı keklik salındı belden Buz kesen donuk bakışlara Üşüyen organlar şerefine Konyak şişeleri kaldırıldı havaya Sürekavı başladı şehvet arzularına Bir bir kayboldu sürüler Geyik boynuzuna takıldı Tazı dişleri Ceylan gözler süzü ldü Sisam Karaltılarınaİltica hortladı Grek diyarlarına Kan damlası sızdı esrar fişeklerinden Bilirkişi heyeti suçu dayadı Barutla esrar karılamazmış Tutuklandı ormanın bütün kuşları Gagalarında ferman taşınamazmış Ne acem dilleri hükümsüz kaldı İntihar onu hak eden bir sebep isterNe isyanlar yorumsuz kaldı Devrim; dilberler, ceylanlar Kurbanlar ister Sema’ya doğru uzandı eller Bir piyon şahı nasıl mat eder Beyin örümcek beden hükmeder Yargı infazını geciktirmedi Titrek mum ışığında silik bir yüzle Susk un yakarış dindirilmediKaçınılmadı göç derin hüzünle Kafes altın doldu vatan ahıyla Ölüme sela erken verildi Mezarı bir kepçeye kazdırıyorlar Cemre erken düştü gözyaşlarına Taze ölüler kış defilesinde Toprağa kefen sergiliyorlar Ceylanlar toplanmış ağlaşıyorlar Düşlerini rüzgara savuruyorlar. 27.03.1998-Mehmet AYDIN |
Tüm şiirler